Ana içeriğe atla

Dördüncü Sanayi Devrimi


Bugün karşı karşıya bulunduğumuz çok çeşitli ve şaşırtıcı meydan okumaların içinde en yoğun ve önemli olan, insanlığın dönüşümünü de içeren yeni teknolojik devrimi nasıl anlamak ve biçimlendirmek gerektiği meselesidir. Yaşama, çalışma ve birbirimizle ilişki kurma tarzımızı kökten değiştirecek bir devrimin daha başlarında bulunuyoruz. Bunun ölçeği, kapsamı ve karmaşıklığı bakımından insanlığın daha önce yaşadıklarının hiçbirine benzemiyor. 

Bu yeni devrimin hızını ve genişliğini henüz tam olarak kavrayamıyoruz. Milyarlarca insanın mobil cihazlara bağlanmasının, eşi görülmedik miktarlarda işlem gücünün, depolama yeteneklerinin, bilgi erişiminin ortaya çıkmasının sağlayacağı sınırsız imkanları düşünün. Ya da yapay zeka, robotik, nesnelerin interneti, özerk taşıtlar, 3D yazıcılar, nanoteknoloji, biyoteknoloji, kuantum bilgiişlem gibi yeni teknolojik atılımların çok çeşitli alanlarda şaşırtıcı şekillerde iç içe geçmesini düşünün. Ve bugün bu inovasyonların çoğu henüz emekleme aşamasındadır,  ancak fiziksel, dijital ve biyolojik dünyalarda teknolojiler iç içe geçip birbirlerini güçlendirerek yol aldıkça gelişimlerinde bir sıçrama noktasına yaklaşıyorlar. 

Tüm sektörleri etkileyen derin değişimlere tanıklık ediyoruz, yeni iş modelleri ortaya çıkıyor, yerleşik kuruluşlar bozulmaya uğruyor. 

Tüm bunlarla birlikte, teknoloji üzerinde herhangi bir kontrolümüz olmayan dışsal bir kuvvet değildir; “kabul et ve birlikte yaşa” ile “reddet ve onsuz yaşa” arasında ikili bir tercihle kısıtlanmış değiliz. Bunun yerine, teknolojik değişimi kim olduğumuz ve dünyayı nasıl gördüğümüz üzerine derinlemesine düşünmek için bir davet olarak almalıyız. Teknolojik devrimden nasıl yararlanacağımız üzerinde ne kadar çok düşünürsek kendimizi ve bu teknolojilerin içerdiği ve mümkün kıldığı temelde yatan sosyal modelleri o kadar daha iyi inceleyebilir ve bu devrimi dünyanın durumunu iyileştirecek tarzda biçimlendirme fırsatına o kadar çok sahip olabiliriz.
Dördüncü sanayi devrimini, onun bölücü ve insanlığa zarar verici olmaktan çok insanı güçlendirici ve insan odaklı olmasını sağlayacak şekilde biçimlendirmek kimin/kimlerin sorumluğundadır? Bu devrimin temel ve küresel doğası onun bütün ülkeler, ekonomiler, sektörler ve insanları etkileyeceği anlamına geliyor.

Tarihsel Bağlam

Yaşam tarzımızdaki ilk büyük değişim avcılık toplayıcılıktan tarıma geçiş, tarım devrimi üretim, taşımacılık ve iletişim amacıyla hayvan emeğini insan emeğiyle birleştirdi. Tarım devrimini 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bir dizi sanayi devrimi izledi. Bu süreç kas kuvvetinden mekanik kuvvete geçişi getirdi. İlk sanayi devrim (demiryollarının inşası ve buhar makinesinin devreye girmesi) 1760’tan 1840 dolaylarına kadar sürdü. 19. yüzyılın sonları ile ikinci sanayi devrimi elektriğin ve montaj hattının sağladığı destekle seri üretimi mümkün kıldı. Üçüncü sanayi devrimi 1960’larda başladı. Yarı iletkenlerin, ana bilgisayarların, kişesel bilgisayarların ve internetin katalizörlüğünde geliştiği için genellikle bilgisayar devrimi ve ya dijital devrim olarak adlandırılır. Bugün ise dördüncü sanayi devriminin başlangıcında bulunuyoruz. Bu devrim; daha çok yaygın mobil bir internet, ucuzlayan daha küçük ama daha güçlü sensörler ve yapay zeka ile makine öğrenmesi karakterize ediyor.
Dördüncü sanayi devrimi sadece akıllı ve bağlantılı makine ve sistemlerle ilgili değildir, kapsamı çok daha geniştir. Gen dizilemeden nanoteknolojilere, yenilenebilir enerjilerden kuantum bilgiişleme bir dizi alanda eşzamanlı ileri atılım dalgaları yaşanıyor. Diğerlerinden farklı kılan da işte bu teknolojilerin iç içe geçip kaynaşması ve fiziksel, dijital ve biyolojik alanlarda karşılıklı etkileşimdir. 

İlerlemenin başlıca belirleyicisi bir toplumun teknolojik inovasyonu kucaklama derecesidir.

Derin ve Sistemik Değişim

Günümüzde çok daha az sayıda işci ile üretim yapılması (silikon vadisindeki en büyük üç şirket toplam piyasa değeri 1,09 trilyon dolardır, gelirleri 247 milyar dolar ve bu şirketlerde sadece 137.000 kişi çalışıyor. 1990 yılında Detroit’te -geleneksel sanayi merkezi- en büyük 3 şirketin piyasa değeri 36 milyar dolar, gelirleri 250 milyar dolar ve toplam çalışan sayısı 1,2 milyondu.) olgusunun nedeni dijital şirketlerini sıfıra yakın marjinal maliyetlere sahip olmasıdır. Dijital çağın gerçekliği, birçok yeni şirketin depolama, nakliye ve çoğaltma maliyetleri gerçekten sıfır olan “enformasyon malları” üretmesidir.
Dördüncü sanayi devrimi çok sayıda farklı disiplinin ve keşfin artan ölçüde uyumlaştırılması 
ve bütünleştirilmesi nedeniyle de benzersizdir. 

Cihazlarımızın artan ölçüde kişisel ekosistemimizin birer parçası haline gelecek, bize kulak verecek, ihtiyaçlarımızı öngörecek ve gerektiğinde yardımcı olacaklar; hatta onlardan istemezsek bile.

Sistemik Bir Tehdit Olarak Eşitsizlik

Dördüncü sanayi devrimi aynı ölçüde büyük yararlar ve büyük tehditler yaratacaktır. Önemli bir endişe kaynağı şiddetlenen eşitsizliklerdir. Tüketiciler en çok kazananlar olacak gibi görünüyor. Sıfır maliyetle kişisel yaşamımızın verimliliğini artırabileceğimiz yeni ürün ve hizmetleri mümkün kılıyor. 
Dördüncü sanayi devriminin yarattığı tehditler daha çok arz tarafında, çalışma ve üretim dünyasındadır. Emeğin payı büyük bir düşüş göstermektedir. Bu nispettede en büyük yararı elde edenler entellektüel ya da fiziksel sermaye sağlayıcıları oluyor; inovasyoncular, yatırımcılar ve hissedarlar. 

İtici Kuvvetler

Dördüncü sanayi devriminin itici kuvveti olan çeşitli teknolojiler:

Megatrendler

  • Fiziksel: Özerk taşıtlar, 3D Baskı, İleri robotik, Yeni malzemeler (grafen vb.)
  • Dijital: Dünyanın en büyük taksi şirketi olan Uber hiçbir araca sahip değil, dünyanın en popüler medyasının sahibi Facebook hiçbir içerik oluşturmuyor, en değerli perakendeci olan Alibaba’nın hiç stoğu yok ve dünyanın en büyük konaklama sunucusu olan Airbny’in hiçbir gayrimenkulü yok.
  • Biyolojik: Bu alandaki yenilikler o kadar hızlı ilerlemektedir ki kısıtlar şu anda teknik olmaktan çok hukuki düzenlemeler ve etikle ilgilidir.


Etkiler

Dördüncü sanayi devriminin ekonomi, iş hayatı, devletler ve ülkeler, toplum ve bireyler üzerindeki etkileri neler olcaktır?

1. Ekonomi
Dördüncü sanayi devriminin küresel ekonomi üzerindeki etkisi en kritik iki boyut olarak büyüme ve istihdam olarak görünmektedir.

Bugün dördüncü sanayi devriminin küresel ekonomik büyüme üzerindeki etkisi iktisatçıları bölmüş bir durumdur. Küresel büyümenin yavaşladığı günümüzde bu durumun dördüncü sanayi devrimi ile ilişkisi ve nedenleri ile ilgili olarak, sermayenin yanlış dağılımından borçlanmaya, demografiden yaşlanma ve istihdama kadar kadar birçok nedeni vardır. 

Yapısal faktörlerin (aşırı borçlanma ve yaşlanan toplumlar) ve sistemik faktörler (platform ve talep ekonomilerin devreye girmesi, azalan marjinal maliyetlerin artan önemi vb.) bir araya gelmesinin bizi iktisat kitaplarının yeniden yazmaya zorlayacağına benziyor. Dördüncü sanayi devrimi hem ekonomik büyümeyi artırma hem de hepimizin karşı karşıya bulunduğu başlıca küresel tehditlerin bazılarını yatıştırma potansiyeline sahiptir. Ve de getireceği olumsuz etkilerin - özellikle eşitsizlik, istihdam ve işgücü piyasaları - farkında olmamız gerekiyor.

Hız (her şey hiçbir zaman olmadığı kadar hızlı gerçekleşiyor), genişlik ve derinlik (aynı anda çok sayıda radikal değişim gerçekleşiyor ve bütün sistemler baştan aşağı dönüşüyor)

En temel belirsizlik;
  • otomasyonun işgücünü ne ölçüde ikame edeceği, 
  • bunun ne kadar zaman alacağı 
  • ve ne kadar ileri gideceğidir.

Teknolojinin körüklediği bozulma ve otomasyon emeği sermayeyle ikame edip işçileri işsiz kalmaya ya da becerilerini başka yerde değerlendirmeye zorladıkça yıkıcı bir etki ortaya çıkıyor. Bununla birlikte yıkıcı etkiye geliştirici bir etki eşlik ediyor, yeni ürün ve hizmetlere olan talep artarak yeni mesleklerin, işlerin, hatta sektörlerin ortaya çıkmasını getiriyor. Burada kilit soru geliştirici etkinin yıkıcı etkiye galebe çalmasının zamanlaması ve ikamenin ne kadar hızlı gerçekleşeceğidir. (19.yüzyılın başlarında işgücünün büyük kısmı tarım sektöründen sanayi sektörüne geçişi gibi mi olacak?)  Önümüzdeki yıllarda çok sayıda sektörde ve iş kategorisinde işgücü ikamesine yol açacak bir dalga olacaktır. Ancak göründüğü kadarıyla yeni sektörlerde önceki değişim dönemlerine kıyasla daha az sayıda yeni çalışma alanı oluşuyor. 

Bir araştırmaya göre ABD’de bugün toplam istihdamın %47’sinin, muhtemelen gelecek 10 ya da 20 yıl içinde risk altında olduğu gerçeğidir. Çocuklarımızın büyük birçoğu bugün ismini bile bilmediğimiz işlerde çalışacaklar ya da…

New York Times gazetesi tarafından yapılan bir testte insanlar benzer iki ayrı yazıyı okurken hangisinin insan bir yazar tarafından yazıldığını hangisinin bir robotun ürünü olduğunu ayırt edememiştir. 2020lerin ortalarında haberlerin %90’ının bir algoritma tarafından ve çoğu insan müdahalesi olmadan (algoritmanın tasarımı dışında) üretilmesi mümkün olacaktır.

Not: bugün artık tecrübe ile başarı arasında ters bir ilişki var. Tecrübenin bazen yıkıcı bir etkisi olduğu görülmektedir. Silikon vadisinde çalışanlar çok kısa süreler bulundukları şirketlerde ve konumlarda çalışıyorlar.

S&P 500 listesindeki şirketlerin ortalama ömrü 60 yıl dolaylarından 18’e inmiş durumdadır. Ayrıca yeni giriş yapan şirketlerin piyasaya egemen olması ve önemli gelir hedeflerine ulaşması için geçen zamandanki süre azalmıştır. Facebook yılda 1 milyar dolar gelire 6 yıl içinde ulaştı, Google ise sadece 5 yıl içinde. 

Günümüzde var olan enformasyon selini, bozulmanın hızını ve inovasyonun ivme kazanmasını kavramak ya da öngörmek çok zordur. 
Kurum, kuruluş ve şirketler şu sorulara cevap vermek zorundadır:
  • Öğrenme ve değişme kapasitesine sahip miyiz?
  • Prototip geliştirme ve hızlı yatırım kararları almada nasıl bir sicilimiz var?
  • Şirket kültürü inovasyonu ve başarısızlığı kabul ediyor mu?
  • Müşteri beklentisi değişiyor (Örneğin; Apple deneyimi sadece ürünü nasıl kullanacağımızla değil, aynı zamanda ambalaj, marka, alışveriş ve müşteri hizmetleriyle ilgilidir. Şirketlerin kötü performansa ilişkin hesap verme sorumluluklarından kaçmaları artık mümkün değil. Marka değeri zor kazanılan bir ödüldür ve kolaylıkla kaybedilebilir.) 
  • Veri, ürünleri iyileştiriyor, bu da varlık üretkenliğini artırıyor (Varlıklara yerleştirilen sensörler sayesinde sağlanan analiz onların sürekli izlenmesini ve ön alıcı bakımlarının yapılmasını mümkün kılıyor)
  • Şirketler işbirliğinin yeni biçimlerinin önemini öğrendikçe yeni partnerlikler oluşuyor (Yerleşik firmalar genellikle özgül becerilerden yoksundur ve gelişen müşteri ihtiyaçlarına daha az duyarlıdır; genç firmalar ise sermaye bakımından yoksul ve olgun operasyonların sağladığı zengin verilerden yoksundur.)1
  • Operasyon modelleri yeni dijital modeller haline geliyor (Fiziksel dünyayla yakından bağlantılı küresel platformların ortaya çıkması, 2013 yılında piyasa değeri bakımından önde gelen 30 markanın 14’ünün platform yönelimli şirketlerdir.)
  • mahremiyet duygumuz, 
  • sahiplik anlayışımız, 
  • tüketim kalıplarımız, 
  • çalışmaya ve dinlenmeye ayırdığımız zaman, 
  • kariyerimizi nasıl geliştirdiğimiz, becerilerimizi nasıl beslediğimiz gibi - değişik yönleri etkiliyor. 
  • Bağlamsal (akıl) - nasıl anlıyor ve bilgimizi nasıl uyguluyoruz
  • Duygusal (kalp) - düşünce ve duygularımızı nasıl işleyip bütünleştiriyoruz kendimizle ve başkalarıyla nasıl ilişki kutuyoruz
  • Manevi (ruh) - bireysel ve ortak amaç anlayışımızı, güven ve diğer erdemleri, değişimi etkilemek ve ortak yarara doğru yönlendirmek için nasıl kullanıyoruz
  • Fiziksel (beden) - gerek bireysel gerekse sistemik dönüşüm için gerekli enerjiyi uygulama konumunda olabilmek için kendimizin ve çevremizdekilerin kişisel sağlığına ve esenliğine nasıl bakıyor ve koruyoruz

Ar-ge, pazarlama, satış ve dağıtım için küresel dijital platformlara erişimi olan çevik ve inovatif rakipler değer sunmadaki kalite, hız ya da fiyatlarının iyileştirerek yerleşik şirketleri hiçbir zaman olmadığı kadar çabuk geride bırakabilecektir. Birçok şirketin rakibi, en büyük tehdit kaynağı bugün henüz rakip olarak görünmeyenlerden geleceğini öngörülmelidir.
Dördüncü sanayi devriminin bütün sektörlerdeki şirketler üzerinde başlıca dört etkisi var:
Başarılı kuruluşlar artan ölçüde hiyerarşik yapılardan daha ağ temelli işbirlikçi modellere yönelecektir.

Dijital, fiziksel ve biyolojik boyutları birleştirme yeteneğine sahip şirketler çoğu zaman bütün sektörleri ve bağlantılı üretim, dağıtım ve tüketim sistemlerini bozmayı başarabiliyorlar.
Otomotiv sektöründe, otomobil şimdi tekerlekli bir bilgisayardır, araba maliyetlerinin yaklaşık yüzde kırkını elektronik temsil etmektedir. Apple ve Google’in otomotiv piyasasına girme kararı bugün bir teknoloji şirketinin otomobil şirketine dönüşebileceğini gösteriyor. 
Güç, devletten devlet dışı aktörlere ve yerleşik kutumlardan gevşek ağlara kaymakta olmasına karşı hükümetler kendilerini ayarlamalıdır.

Kuzey Amerika şirketleri dünyadaki en inovatif şirketler olmaya devam ediyor, bütün ölçülere göre en iyi yetenekleri çekiyor, en yüksek sayıda patent sahibi oluyor, borsadaki şirketler arasında en yüksek şirket değerlemelerini elde ediyorlar. Kuzey Amerika’nın dört sinerjik teknoloji devriminin - enerji üretiminde teknolojiye dayalı inovasyon, ileri ve dijital imalat, yaşam bilimleri ve enformasyon teknolojisi - kesişme noktasında kalmaya devam etmesi bunu da pekiştiriyor. 

Otomasyonun bazı ülkeler ve bölgelerin, özellikle hızlı büyüyen piyasaların ve gelişmekte olan ülkelerin emek yoğun ürün ve hizmetler üretmede sahip oldukları karşılaştırılabilir rekabet avantajını ani bir şekilde ortadan kaldırabilecek etkilerden ciddi endişe duymak gerekiyor. 
Burada Bursada üretimi yapılan otomobil yedek parça üretiminin …

Not: Biyolojik silahlar: Havadan aktarılan tasarım virüsler, yapay olarak üretilen dirençli bakteriler, genetik olarak dönüştürülen salgınlar vb. Bütün bunlar kıyamet senaryoları potansiyelinin temelini oluşturuyor. 

Nöroteknolojiler - Beyin bir sonraki muharebe sahasıdır. -: Beyin dokusuna bağlı geliştirilmiş bilgisayar sistemleri felçli bir hastaya robotik bir kol ya da bacağı kontrol etme imkanı veriyor, ancak aynı teknoloji biyonik bir pilotu ya askeri yönlendirmede de kulllanılabilir. Alzheimer hastalığının koşullarını tedavi için tasarlanan beyin cihazları anıları silmek ya da yeni anılar yaratmak için askerlerin beynine yerleştirilebilir. Sorun devlet dışı aktörlerin nörobilimsel teknik ya da teknolojilerin şu ya da bu biçimini kullanmayacağı değildir. Soru ne zaman ve hangilerini kullanacaklarıdır.

Dördüncü sanayi devrimi, kendi temel değerlerini savunan derin dini toplumlarla inaçları dünyevi bir dünya görüşü tarafından biçimlenen toplumlar arasındaki mevcut gerilimler daha da alevlenecektir. 

Küresel çapta bağlantılı dijital platformlar

Dünyadaki varlıkların yarısı şu anda küresel nüfusun en zengin yüzde biri tarafından kontrol ediliyor ve bu kırılım giderek derinleşiyor.

Geçmişin tersine bir topluluğa ait olma anlayışı bugün mekan, yerel topluluki iş ve aileden çok kişisel projeler ve bireysel değer ve çıkarlar üzerinden tanımlanıyor.
Dijital medyanın yüksek erişebilirliği, düşük maliyetleri ve coğrafi olarak nötr niteliği sosyal, ekonomik, kültürel, politik, dini ve ideolojik sınırları aşan etkileşimlere olanak sağlıyor.
Dördüncü sanayi devrimi sadece ne yapmakta olduğumuzu değil kim olduğumuzu da değiştiriyor. Bireyler olarak üzerimizdeki etkisi çok çeşitlidir, kimliğimizi ve onun - 
  • mahremiyet duygumuz, 
  • sahiplik anlayışımız, 
  • tüketim kalıplarımız, 
  • çalışmaya ve dinlenmeye ayırdığımız zaman, 
  • kariyerimizi nasıl geliştirdiğimiz, becerilerimizi nasıl beslediğimiz gibi - değişik yönleri etkiliyor. 
Yaşam süresinin uzatılması, tasarım bebekler, beyinden anıların seçilip çıkarılması ve birçok benzer meselede nasıl tepki göstermemiz gerektiği üzerine düşünmemiz gerekiyor. 
İki insan konuşurken sadece aralarındaki masanını üstünde ya da görüş alanlarında bir telefon bulunmasının bile hem ne üzerinde konuştularını hem de aralarındaki bağlantı derecesini gösteren araştırmalara atıfta bulunuyor. Ağ, tasarım gereği bir kesinti sistemidir, dikkati bölmeye yönelik bir makinedir. Dikkatimizin sık sık kesilmesi düşüncelerimizi dağıtır, belleğimizi zayıflatır ve bizi gergin ve endişeli kılar. Enformasyon zenginliğimiz dikkat yoksulluğu yaratır. Hızlanma çağında yavaş gitmekten daha keyif verici bir şey olamaz.
Dördüncü sanayi devrimi bozulmanın itici kuvveti olabilir ama onun temsil ettiği meydan okumalar bizim kendi eserimizdir. Bu meydan okumaları ancak akıllarımız, kalplerimiz ve ruhlarımızın kollektif bilgeliğini seferber edebilirsek anlamlı bir şekilde ele alabiliriz. 
  • Bağlamsal (akıl) - nasıl anlıyor ve bilgimizi nasıl uyguluyoruz
  • Duygusal (kalp) - düşünce ve duygularımızı nasıl işleyip bütünleştiriyoruz kendimizle ve başkalarıyla nasıl ilişki kutuyoruz
  • Manevi (ruh) - bireysel ve ortak amaç anlayışımızı, güven ve diğer erdemleri, değişimi etkilemek ve ortak yarara doğru yönlendirmek için nasıl kullanıyoruz
  • Fiziksel (beden) - gerek bireysel gerekse sistemik dönüşüm için gerekli enerjiyi uygulama konumunda olabilmek için kendimizin ve çevremizdekilerin kişisel sağlığına ve esenliğine nasıl bakıyor ve koruyoruz.

Dördüncü sanayi devrimi çağında başarı açısından kritik önem taşıyan beceriler - öz farkındalık, kendi kendini düzenleme, motivasyon, empati ve sosyal beceriler - için yaşamsal bir temeldir.



Dördüncü Sanayi Devrimi / Klaus Schwab
Kitap Satış


Kitap okuma: Temmuz 2017, Ankara

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geleceğin Suçları

Kitapta genel olarak internet teknolojileri kullanılarak yapılan siber suçlar detaylarıyla inceleniyor. Marc Goodman, bu mecranın sınırlarının ve sunduğu imkanların dışında hayatımızı etkileyen ancak çok göz önüne serilmeyen olumsuz taraflarını Dijital Dünyanın Karanlık Yüzü olarak karşımıza getiriyor. Teknoloji… Teknoloji garip bir şey. Bir elinde bize harika hediyeler verirken, diğeriyle bizi sırtınızdan bıçaklıyor. -Charles Percy Snow Bizler, cihazlarımızı daha doğrusu hayatlarımızı küresel bilgi şebekesine bağladıkça - mobil telefonlar, sosyal ağlar, asansörler veya kendi kendine giden arabalar - , onların altında yatan teknolojilerin nasıl çalıştığını bilen ve sıradan insanlara zarar vermek adına kendi avantajları için istismar etmekten çekinmeyecek kişiler karşısında daha savunmasız oluyoruz. Aslında her şey bağlantılı olduğunda, herkes savunmasız hale geliyor. Neredeyse hiç düşünmeden ve değerlendirmeden hayatımıza dahil ettiğimiz teknoloji, bizi sırtımızdan bıçaklam

Yeni Dijital Çağ

İnsanların, Ulusların ve İş Dünyasının Geleceğini Yeni Baştan Şekillendirmek,  Eric Schmidt (Google Yönetim Kur. Baş.) Jared Cohen (Google Ideas yöneticisi) Optimist Google yöneticilerinin kaleme aldığı bu kitap tüm siyasetçilerimiz ve toplum bilimcilerimiz tarafından altı çizilerek okunması gerekmektedir diye düşünüyorum. Günümüzde yansımalarını toplumsal olaylarda gördüğümüz iletişim teknolojileri araçlarının kullanılması sonucunda, bireylerin gücü/etki alanı, hükümetlerin bu olaylara yaklaşımları ve uluslararası kamuoyunda olayların algılanmasını detaylı bir şekilde değerlendiriyor kitap. İnternet insanoğlunun tam olarak anlamadan inşa ettiği az sayıdaki şeyden biridir. İnternetin dünya sahnesi üzerindeki etkilerine henüz yeni tanık olmaya başlıyoruz. İnternet tarihte anarşiyi de içeren en büyük deneydir. Önceki değişim dönemlerinden farklı olarak bu kez sürecin etkileri tamamen küreseldir. Tarihte hiçbir zaman bu kadar farklı yerdeki bu kadar çok insan böylesine büyü